ColdWar

ColdWar

Oyun Türü: Aksiyon
Oyunun Adresi: ColdWar
Oyunun Lisansları: Ticari,
Oyunun bulunduğu depolar: Depolarda Mevcut Değil,

Cold War, Dreamcatcher Games ve Mindware Studios tarafından geliştirilmiş, 3. şahıs görüş açısına sahip bir aksiyon oyunudur. Aslında oyunu tek kelime ile tanımlayacak olursak, bir “Splinter Cell” klonu olarak tabir edebiliriz. Sam Fisher'ı tanıyanların, “hımmmm....” dediklerini duyar gibiyim Smile. Oynanış tarzı, kamera açıları, gizlilik, karanlıklarda sessizce hareket etme, bodoslama dalmak yerine arka kapıdan sızmak açısından SC ile benziyor ama Cold War kendi yolunu çiziyor. İlk olarak SC'den daha zorlu bir oyun. Çünkü oyunda, Sam Fisher gibi üst seviyede eğitimli bir gizli ajanı değil; Matthew Carter isminde, suçu sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunmak olan, serbest çalışan bir gazeteciyi oynuyorsunuz. Yani attığını vuran, vurduğunu da deviren siz değilsiniz bu oyunda.

Oyun, 1981 yılında Sovyetler Birliği'nde geçiyor. Dünyanın iki süper gücü olan Birleşik Devletler ve Sovyetler, II. Dünya Savaşı'ndan sonra su yüzüne çıkan düşmanlığı sona erdirecek biçimde somut adımlar atmaya başlamışlar. Ancak her iki süper güç arasında ittifak ya da iş birliği biçiminde bir ilişki söz konusu değil. Yine de, gelişmelerin normal seyri devam ederse, soğuk savaş sona erecek gibi görünüyor. Ancak herkes soğuk savaşın sona ermesinin, iyi bir fikir olduğu görüşünde değil. Sovyet hükumeti içinde bulunan ve KGB Başkanı ve başkanın danışmanlarında olan Georgiy Barinsky tarafından yönetilen köktenci bir grup, Komünist rejimi eski katı haline döndürecek ve yakınlaşmayı sona erdirecek, nükleer silah ele geçirme ve Sovyet Başkanı'na suikast eylemlerini de içeren, bir planı uygulama hazırlığındalar.

Tüm bu gelişmeler karşısında, dünya basınının gözü kulağı da elbette Sovyetler'in üzerinde. Mühendislik eğitimi almış, ancak New York'ta serbest gazetecilik yapmakta olan Matthew Carter da gelişmelerle ilgili olarak aldığı bir istihbarat için için Sovyetler Birliği'ne geliyor. Lenin'in mozolesinde, CIA ile Sovyetler Birliği Başkanı'nın görüşmesini görüntülemek amacında. Ancak mozolede işler ters gidiyor. Carter'ın sıradan fotoğraf makinesi, ileri teknoloji ürünü bir izleme cihazı ile karışıyor (karıştırılıyor) ve kıyamet kopuyor. Carter, casusluk ve başkana suikast girişimiyle suçlanarak, KGB'nin politik nezarethanesine konuyor. Carter'ın Pulitzer Ödülü hayali, bir anda, adını temize çıkarma savaşına dönüşüyor. Olaylar geliştikçe, Carter , aslında sandığından çok daha derin bir olayın içine karıştığının farkına varıyor. Ancak adını temizlemek ve üzerine atılan suçun komplosunu ortaya çıkarmak için, önünde küçük bir engel var: Bulaştığı bu bataktan sağ kurtulmak.

Oyunun konusu bu şekilde. Oyunu çalıştırabilmek için:

  • Linux Kernel 2.2.x ve daha üzeri çekirdek sürümü

  • Glibc 2.1.x veya üzeri kütüphane sürümü

  • Xfree86 4.3.x ve üzeri sürüm grafik uzantısı

  • 1.5Ghz veya üzeri işlemci

  • 512 MB Ram

  • OpenGL 1.3 destekli 3D grafik kartı

  • ALSA veya OSS uyumlu ses kartı

  • DVDROM

  • 1.1 GB disk alanı

 

Eğer bilgisayar donanımınız oyunun ihtiyaçlarını karşılıyorsa, oyunu Pardus altında çalıştırabilmeniz için, ayrıca bir şeyler kurmanız gerekmiyor.

 

Oyun DVD olarak geliyor. Ücretsiz bir oyun değil. Linux Game Publishing'den (LGP) £27 ücretle alabiliyorsunuz. Kurulumu gayet basit. Oyunun DVD'sini DVDROM'unuza takıp, konsoldan root olarak DVD'nin bağlı olduğu dizine gidip, “sh setup.sh” komutunu vermeniz yeterli. Sonrasında oyunun kendi kurulum ekranı geliyor. Kurulum ekranı standart olarak; kurulum klasörü, kısayol oluşturulacaksa oluşturulacak yer ve oyunun kurulumu aşamalarından geçerek oyunu kuruyor. Daha sonrasında ise oyunu kurduğunuz klasöre,

chmod -R 777 /oyunu_kurduğunuz_klasörün_konumu” komutuyla diğer kullanıcıların kullanımı için izinleri yapılandırın.

Not: Eğer ilk defa bir LGP oyunu kuruyorsanız. İlk olarak, güncellemeler için “LGP_Update”; kolay kaldırma içinse “LGP_Uninstall” isimli iki araç kuruluyor. İkisi de kullanışılı araçlar. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere LGP_Update, kurulmuş olan LGP oyunlarının güncelleme ve yamalarını indirip kuruyor. LGP_Uninstall ise, kurulu LGP oyunlarını kaldırmada kullanılıyor. Ama bu araçları kurmak istemiyorsanız, Cold War kurulumuna kadar “iptal” diyerek süreci ilerletin.

Oyunu kısayol oluşturduysanız kısayoluna, oluşturmadıysanız kurduğunuz klasör altındaki “coldwar” dosyasına tıklayarak çalıştırabilirsiniz.

Oyunu kaldırmak ise kurmaktan da kolay. Ne demişler: Bozmak, yapmaktan kolaydır. Smile Klasör altındaki “uninstall” dosyasını çalıştırmanız yeterli. Kurduysanız, LGP_Uninstall aracından da, listeden Cold War'ı seçip “Uninstall” butonuna basmanız yeterli.

 

İlk çalıştırmada önünüze; dil, çözünürlük ve ses sürücüsü seçebileceğiniz bir ayar ekranı gelecek. Dil seçeneğinde İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça oyunun konuşma dili ve altyazı dili olarak gelirken; diğer dil seçenekleri sadece altyazı olarak geliyor.

Mozoleye sızıp da CIA ile Başkan'ın görüşmesini görüntüleme görevi, aslında bir eğitim ve alıştırma görevi. Oyunda gizlilik ve saklanmak esas. Evet, silahlarınız var. Oyunda düşmanlarınızdan almış olduğunuz silahları kullanabiliyorsunuz. Ne var ki, Carter bir komando olmadığı gibi, oyunun genelinde -karmaşanın zaten başlamış olduğu birkaç bölüm hariç-, çatışmaya girmek bir seçenek bile değil.

Carter'ı standart WASD tuşları ile hareket ettirirken, fareyle etrafınıza bakınabiliyorsunuz. Farenin orta topu ile hızlanıp yavaşlayabiliyorsunuz. Shift tuşu eğilmenizi sağlarken; Ctrl ise depar atmanızı sağlar. Ama unutmayın, ne kadar hızlı hareket ederseniz, o kadar fazla gürültü yaparsınız. Sol fare tuşu, ateş tuşu görevi yaparken; sağ fare tuşu ise kullanma tuşu olarak çalışıyor. Yani bir nesneye yaklaştığınızda, sağ üst köşede o nesneyle yapabileceğiniz işlerin bir listesi çıkıyor (bir kapıya yaklaşınca “Open”, bir düşmana arkadan sessizce yaklaşınca “Knock Down” gibi), sağ fare tuşuna basılı tutup, hareketi seçip, sağ fare tuşunu bırakınca, Carter, seçtiğiniz hareketi yapıyor. L tuşu ile parmak şıklatıp, çevrenizdekileri bulunduğunuz yere çekebilirsiniz.

1'den 7'ye kadar olan tuşlarla ekipmanlarınızı seçebiliyorsunuz. Aynı tuşa tekrar tekrar basarak, aynı grup altındaki diğer ekipmanları seçip, “e” tuşu ile bu ekipmanı elinize alabilirsiniz. Bunlar:

1 – Ateşli silahlar: Sadece tabanca ve AK47 tüfeği var. Ancak bunları kullanırken dikkatli olun. Zira, defettikleri beladan fazlasını davet ediyorlar.

2 – Sapan: Bildiğiniz sapan. Ancak silahlardan daha çok işinize yarayacak. Sapanla, düşmanlarınıza uyuşturucu iğnelerden, izleme cihazlarına kadar gereçler fırlatırken; sağa sola da bozuk para, taş vs. atarak, dikkatlerini başka taraflara çekebiliyorsunuz.

3 – Uyuşturucular: Buradan oluşturduğunuz uyuşturucu ve Eter mendillerini kullanabilirsiniz.

4 – Patlayıcılar: Aynı şekilde oluşturduğunuz patlayıcı mayınlara buradan ulaşabilirsiniz.

5 – Diğer Araçlar: Sigara, bozuk para gibi dikkat dağıtacak malzemeler ise buradadır.

6 – Sağlık : Oyunda düşmanlarınızdan veya sağdan soldan topladığınız ilkyardım çantalarına buradan ulaşabilirsiniz.

7 – X-Işını Görüntü Cihazı: Bu özel cihaz, size sadece duvarların arkasındaki kişileri değil; kimlerin silahlı olup olmadığını gösteren bir cihazdır. Odalara girerken veya köşeleri dönerken, bir sürpriz ile karşılaşmamak için kullanacağınız; ağırlığınca altın değerindeki bu cihazınız, oyun boyunca defalarca hayatınızı kurtaracaktır. Bu cihaz ayrıca menzilli bir silahtır da. Bununla bakarken ateş tuşuna bastığınızda, baktığınız yere, yoğun bir radyasyon dalgası yollar. Bir insanın kafasına nişanladığınızda, onu kısa bir süre için sersemletir. Elektronik cihazlara (güvenlik kamerası, lazer çitler gibi) nişanlarsanız, onların iflas etmelerine yol açar.

 

Ekranın sağ alt köşesindeki küçük kare ise, durumunuzu göstermektedir. Karenin en altındaki çubuk, sağlığınızı göstermektedir. Sağa doğru azalır ve tükendiğinde ölürsünüz. “6” tuşuna basarak, ilkyardım çantası seçip, “e” tuşu ile kullandığınızda sağlık kazanırsınız. Etkisiz hale getirdiğiniz insanların üstlerini aramayı ve sağa-sola bakınmayı ihmal etmeyin.

Karenin sağındaki dikey çubuk ise görünürlüğünüzü göstermektedir. Bu bar ne kadar boş ise, diğerlerinin sizi görmesi o kadar zor demektir. Görünmemek için, bir şeylerin arkasına çömelmek ve gölgelerde kalmak şarttır. Yine çömelerek görünürlüğünüzü azaltabilirsiniz. Bar tamamen boş ise, birinin sizi fark etmesinin tek yolu, size çarpmasıdır. Bu bar dolu ise kabak gibi meydandasınız demektir. Ancak Spestnatz komandoları ile karşılaşırsanız, gölgelere saklanmak bir işe yaramaz. Gece görüş dürbünü olan bu adamların karşılarına çıkmamak en iyisidir.

Sol dikey bar ise, X-Işını cihazınızın güç durumunu göstermektedir. Kullandıkça azalan bu bar biterse, cihaz devre dışı kalır. Kullanmadığınızda kendi kendine tekrar şarj olur.

Sağ en alttaki küçük kare ise, düşmanın alarm düzeyini gösterir. Üç renk olur:

Yeşil: Düşman alarm durumunda değil demektir.

Sarı: Düşman bir şeylerden kuşkulanmış, ancak ne olup bittiğini anlamaya çalışmaktadır.

Kırmızı: Düşman varlığınızın farkında ve sizi arıyor demektir. Bu durumda kaçıp izinizi kaybettirmeli veya bir yerlere saklanıp beklemelisiniz.

Ortadaki karede ise kullanımda olduğunuz (yani e tuşuna bastığınızda elinize gelecek olan) ekipman görüntülenir. Burada AK47 kullanımdadır. Soldaki 30 rakamı silahtaki kurşun sayısını; sağdaki 0 rakamı ise, elimde olan kurşun sayısını göstermektedir.

Oyunda dikkat etmeniz gereken bir başka unsursa, ateş ettiğiniz kişilerdir. Oyunda kişiler, düşmanlar, müttefikler ve siviller olarak üç sınıfa ayrılır. Bunları birbirine karıştırmanız pek mümkün olmasa da, nişan imleciniz her birinde ayrı renk almaktadır. Müttefiklerin üzerine gelince yeşil, sivillerin üzerine gelince sarı, düşmanların üzerine gelince ise kırmızı renk almaktadır. Sivilleri ya da müttefikleri öldürürseniz oyun biter. Ancak sivilleri bayıltabilirsiniz. Siviller silahsızdırlar ve sizi gördüklerinde genelde kaçarlar. Ancak kaçan bir sivil, kolluk kuvvetlerini alarma geçirdiği için, onlar da tehlikelidirler. Onlara da görünmemeniz iyi olur.

Kaybolursanız (ki bölümlerin büyüklüğünden oldukça mümkün), “m” tuşu ile haritanızı açabilirsiniz. Burada, güvenli kameralarını, lazer çitleri, üstlerine sapanla verici fırlattığınız ve normalde görünmeyen diğer karakterleri (düşman ya da sivil), kapıları(yeşil – kilitli olmayan kapılar, kırmızı – bir anahtar veya bir kontrol terminalinden açabileceğiniz kilitli kapılar, mavi – hiçbir şekilde açamayacağınız kilitli kapılar) ve kontrol terminallerini görebilirsiniz.

Bölüm içinde ne yapacağınızı unutursanız (gerçi pek olası değil) F1 tuşu ile yapmanız ve yapmamanız gerekenleri görebilirsiniz. F5 tuşu kayıt tuşu iken (oyunda en sık basacağınız tuş), F9 ile yükleme yaparsınız (bu da benim en sık bastığım tuş).

 

MCCARTER

İşte oyunun en can alıcı ve kendine has bölümü. Mühendislik eğitimi almış gazeteci olan Carter'ın eğitimi burada ortaya çıkıyor. Elindeki imkanlarla zor durumlardan kurtulan ajan McGyver gibi Carter da sağdan soldan topladığı ıvır zıvır ile olmadık şeyler yapıyor. Mesela bir paçavra ve bir plastik şişe ile geçici bir susturucu (susturucum var diye seri saydırmayın sakın, üçüncü atıştan sonra parçalanıyor), teneke bir kutunun içine tıkılmış silah mermilerinden yapılmış mayınlar gibi.

F2” tuşu ile montaj menüsünü açıyoruz. Montaj kısmında iki kavramımız var. İlk olarak, oyun içinde bulabileceğimiz çantalar ve evraklardan kazanacağımız teknik puanlar. Bunları dolaplardan, masalardan ve baygın ya da ölü insanlardan çıkan dosyalardan kazanabiliyorsunuz. Bunlar karmaşık aletleri yapmamız için gereken seviyeleri belirleyen puanlar. İkinci olarak, mavi çizim olarak da adlandırılan teknik çizim taslakları (yani yapılabilecek gereçler). Bunlar basitten karmaşığa doğru 7 gruptan oluşuyorlar. Geçici susturucudan, şarjör uzatmaya; mayınlardan dikkat dağıtıcı gereçlere ve X-Işını cihazı iyileştirmelerine kadar pek çok gereç var. İlk gruplar, az sayıda ıvır zıvır isterken; üst grup gereçler daha fazla materyale, alt grup gereçlere ve belli seviyede teknik puana gereksinim duyuyorlar.

Burada yapabileceğini ekipmanlar, açık renkle gösteriliyor. Daha koyu olanlar ise yapamayacaklarınız (ya gerekli materyaller eksiktir ya da teknik puanınız gereci yapmak için yeterli değildir) ise koyu renkli oluyorlar. Mavi renkli olanlar elinizde mevcut olanlardır. Üzerinde tik işareti bulunanlar, yaptığınız ve tekrar yapılmasına gerek olmayan ekipmanlardır. Mesela ikinci grubun başındaki silah şarjörünün kapasitesini arttırmanın üzerinde tik işareti var. Onu bir kere yapıyorsunuz ve tekrar yapmanız gerekmiyor (silahınızı kaybetmedikçe tabi). Ancak pekçok gereci tekrar yapmanız gerekiyor. Mesela plastik şişeden bozma susturucumuz, tırışkadan olduğundan, üçüncü atıştan sonra dağılıyor. Tekrar yapmanız gerekiyor.

Üçüncü grubun sonundaki ekipman gibi, bazı ekipmanların üzerindeki rakamlar, o ekipmanı yapmak için gereken teknik puan seviyesini gösteriyor. Yani o aleti yapmak için, 120 teknik puan seviyesinde olmam gerekiyor.

Fare imlecini bir ekipmanın üzerine getirdiğinizde, o ekipmanı yapmak için gereken materyaller aşağıda beliriyor. Yine bunların altındaki rakamlardan soldaki, ekipmanı yapmanız için gereken materyal miktarını gösterirken, sağdaki elinizde bulunan miktarı gösteriyor.

Cold War, tam anlamıyla bir casusluk oyunu. Carter'ın bir savaşçı olmaması ve yürüyen bir cephanelik gibi silah taşıyamamasının eksikliğini, oyun boyunca hissedeceksiniz. Dikkatli ve sabırlı oyuncular için çok da zor bir oyun değil. Bazı yerleri geçmek için olmadık şeyleri denemek hatta dakikalarca bir yerlerde bekleyip gözlemek zorunda kalabiliyorsunuz. Oyunun senaryosu gerçekten ilginç ve olaylar geliştikçe, pek çok sürpriz karşınıza çıkıyor. Grafikler genel olarak güzel. Bölüm tasarımları biraz şişirilmiş de olsa, karakterler -özellikle de Carter- oldukça detaylı tasarlanmış. Görüntü efektleri de iyi. Bölümler arası demolar, çizgi roman tarzında yapılmış.

Yapay zeka ise tatmin edici düzeyde. Dolanırken pek belli etmeseler de, karakterler, oldukça gerçekçi tepkiler veriyorlar. Alarma geçen bir düşman, etrafta dolanıp sizi iyice arıyor. Hemen bakınıp gitmiyor. Çatışmalarda kendilerini ateşle koruyarak, en yakın siperin arkasına geçip oradan ateş etmeye başlıyorlar.

Sesler ise, özellikle böyle bir oyun için, oldukça yetersiz. Ayak seslerinden, kişilerin ne kadar uzakta olduklarını anlamanız pek mümkün olmuyor. Yine konuşmalardan kaç kişi olduklarını anlayamıyorsunuz. Halbuki bu tip bir oyunda, bunlara daha dikkat edilmeliydi diye düşünüyorum.

 

Oyun Resimleri:
ColdWar ColdWar ColdWar
Oyun Videoları:

Bu oyun tanıtımını GNU Free Documentation License 1.3 şartları altında kullanabilirsiniz.